erkek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erkek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2012

Tek şikayetim erkekler!

Genelde kız blogları erkeklerden fazla kilolardan ve pahalı alışveriş öğelerinden şikayet etmek için açılmış. Sağa sola bakınırken bunu fark ettim. Ama en çok yazılan konu da erkekler… Kendilerini üzen erkekler… Eski sevgililer… Yeni çıktığı kız daha güzel olan eski sevgililer… Yanında çirkin kızla gezen yakışıklı erkekler vs vs…

Şuan belki de tüm kız camiasının bana düşman olacağı bir yazı yazıyorum ama kusura bakmayın! Şimdi bu acı tespitleri bir bir yüzünüze vuracağım. Sürekli sosyal medyadaki sitelerde (özellikle blog sitelerinde) fotoğraflarla, yazılarla falan erkeklere lanet okuyorsunuz. Sevgilinizle başınıza kötü bir olay gelince ya da sevgilinizden ayrılınca tivitırnıza, küfür ve genelde memeli hayvan türünden olan canlıların isimlerini içeren sözler yazıyorsunuz. Feysbukta ayar verici imada bulunan şarkılar, klipler, videolar falan paylaşıyorsunuz böyle arabesk arabesk… Arkadaşlarınızla birlikte “O”nun tüm fotoğraflarını açıp bela sela okuyorsunuz. Ve daha aklıma gelmeyen bir sürü itici durum var…

Aslında var ya, hepiniz bekarken akıllara zararsınızBir gün bile erkeksiz duramıyorsunuz. Yazılarınızdan falan o kadar belli ki. Yok efendim yalnızlıktan sıkılmış, sevgisizlik başına vurmuş, daha ne kadar böyle gidecekmiş, herkesin sevgilisi varmış bir sizin yokmuş. Söz konusu aşk olunca nevrimiz dönüyor biz kadınların… Şurada on tane blog yazarı kızın, iki hafta arayla yazılmış iki yazsını karşılaştırsam sekizinde dokuzunda bu dediğim tezatlığı eşek gibi ispatlarım. Tagline'larına bakıyorsun "Aslında her kadın budisttir, hayatının bir döneminde öküze tapmışlığı vardır" yazıyor, yazılarından birini aç "Suphican seviştikten sonra bana sarılıp uyuyor, çok şeker." Yani; 

Önce Böyle:


Sonra Böyle:





Böyle tivitırda falan, arkadaşlarım, erkekleri aşağılamak suretiyle bir söz paylaşıyor. (“Erkekler bilmemne gibidir, bıdıbıdı yaparsan zübükzübük olurlar” şeklinde ve düzeninde giden bir söz düşünün) Ondan sonra feysbukuna bakıyorum kızın,  “İbiş Kocamemiş ile bir ilişkisi var” yazıyor. Profil fotoğrafında sevgilisiyle öpüşürken bir fotoğraf falan... Girip yorumlara bakıyorsun;

“asqhumm seni choq seviyorum bebeqimsin mucuk mucuk, şlöf şlöf.”
“ben de seni seviyorum İbişsu’yum, bitanem sevqilim <3”

Yorumlaşmalar bu şekkıl. Yani şimdi…(izleyiniz).... Neyse Aradan iki gün geçiyor feysbukta ileti: “İbişsu Vericioğlu’nun ilişkisi yok” yazıyor. Haydaaaa?!?!?!?! Fotoğraflar gitmiş, İbiş feysbuktan silinmiş falan.. Tivitırına bakıyosun “Allah onun belasını versin öküz oğlu öküz, senin ağzına ****** ”
E yuh diyorum ben o sahnede! Daha iki gün önce beraberdiniz… Çocuk Yapım Project: Level 2 tadında bir resminiz vardı profilinde İbişsu'cum? Noldu onlara? O yazılara falan? Yalan tabii…

Olayın ertesi günü, İbişsu tivitırına “Erkekler bilmemne gibidir, bıdıbıdı yaparsan zübükzübük olurlar” şeklindeki yerici cümleyi yazıyor. Onun ertesi günü bu söz yumuşatılmış bir içimde erkeklerle iligili 1700lerin felsefecilerine ya da yazarlarına ait özlü söz olarak çıkıyor karşımıza. Sonra o gecenin akşamında şöyle bir ileti beliriyor “Şuan o kadar mutlu ve huzurluyum ki, çıplak bir şekilde buradan Bağdat'a kadar koşabilirim.”
Ve bingo! O anda buz dağı görünüyor… Ertesi gün İbişsu'nun Çükütay'la, yani, yeni bir erkekle çıkmaya başladığını öğreniyoruz… Yani… Vuuuğr, vuğr bu akılsız başı duvarlara taşlara vuğr sevabınaaaaaaa!!!!

Bu uzun hikayenin kısaca özeti, her kadın aslında biraz ikizler burcudur. Normalde genelleme yapmayı sevmem, bu konuda da yapmayacağım, çünkü ben cidden böyle değilim. Zaten iki seneden fazla bir süredir bekarım, rahatım, vikviklenmiyorum, erkeklerden de bir şikayetim yok onlar hep oldukları gibiler. Yalnızlıktan kendimi dağlara taşlara vurmuyorum. Ama çoğu erkek ne kadar seks meraklısıysa, çoğu kadın da erkek meraklısı. Kedi gibiler, sürekli sevilip okşanmak istiyorlar. Ama başına erkekler yüzünden bir iş gelsin; Aman Yarabbi. “Otuz metreden fazla yaklaşma yanıcı madde”

Yani diyeceğim, n'olur erkeklerden şikayet edip durmayın artık. Sorun erkeklerde değil çünkü. (hayır beyler bu sahnede boşuna sinsi sinsi gülmeyin cümleyi düşündüğünüz gibi tamamlamayacağım...)

Sorun insanlarda... Öptüm canikomlar =*

6 Şubat 2012

S.O.S!!! Duygu-salım Battı!


Aslında en başta erkekler üzerine kapsamlı bir yazı yazmak istiyordum. Ama yaptığım istatistiklere göre; uzun, başlığı güzel olmayan ve de konusu yeterince ilgi çekici olmayan yazılarım pek okunmuyor. O yüzden kapsamlı bir yazı yazmayacağım. Erkekler hakkında derinlemesine konuşmaya başlarsam, o yazı değil, V.C. Andrews serilerine döner…

Son zamanlarda, bir arkadaşım vasıtasıyla, “duygusal” erkek kavramının dibi ile tanıştım. Yani şaşkınlığımı ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.  Şimdi, bazılarınız “Ne var yani? Erkek duygusal olabilir.” Diyorsunuz, duyuyorum. Hele de bazı erkek arkadaşlarım :) Ama bu bahsettiğim dibi oğlum dibi! Hani biskolatadaki yaprak altında gitar çalmayı seven türden değil… İstediği şeyi elde edemeyince hayata küsen tip bu… Bir kızla konuşurken, kız “Bir şeylerin olmayacağını, ilerlemeyeceğini” söyleyince, kızı hayatından; ‘bir bardan yaka paça atılan abaza herif’ gibi çıkaran erkek bu. Böyle sırf gönderme olsun diye sosyal medyadan uzun uzun Orhan Gencebay’ın şarkı arası konuşmaları tadında yazılar yazıp kıza alenen mesaj yollayan türden! Facebooktan falan silen cinsten! Allah’ım! Ben alışkın değilim abi! Hele de, tanıdığım erkekte bu davranışları görünce dumura uğruyorum. Sonra “Oha lan, ben bu çocuğu tanımamışım ki?!” diyorum. Kızlara duygusal derler bir de; ‘Yok sürekli ağlıyor, yok ben böyle deyince vikvikleniyor.’ Erkekler duygusallık konusunda çok daha vahimler! Yani bu şey gibi bence; erkeklerin kızlardan daha fazla dedikodu yapması gibi.(Böyle bir şey de harbiden var hiç tartışmayalım şimdi! Kanıtlarla sabitlendi bu durum!)

Ben genelde erkekleri şöyle tanıdım(Yani tanıyordum): Bir kızla konuşmaya başlar, güzel bulursa flört eder, sonra telefon çıtırdaşmalarına geçilir, “buluşalım mı vehehehehe” diye baskı kurar, sonra da eğer ilişki olursa olur, olmazsa olmaz. Erkek bu kafadadır. Ama bir ilişkiyi; “buluşalım mı veheheheh” evresinden sonra, istemeyen taraf kız olursa, “amaaaaaaağn Allah!”mış, durum… Ben daha hiç şahit olmadım, genelde şutlanan taraf oldum. Ya da ben istemediysem de hiç gelip beni darlamadılar “Nolur deneyelim Sezgicancığım bize bir şans veeeeğr” diye, “Eeeh be s****r git!!!” oldular hep.(bu kısım kızın cazibesi ile de alakalı olabilir ya da başka bir şey neyse bilemedim şimdiAmaaaa neler gördüm, neler neler neler gördüm. Bir mesajlar… bir yazılar… Sırf bir ilişki geleceği görülmedi diye “Tamam artık görüşmeyelim, eğer sen sevgilim olmayacaksan hayatımda olma dayanamıyorum” demeler. Facebooklardan silmeler…(Abi facebooktan silmek nedir yahu, bak onunla ilgili de bir yazı yazayım ben bir gün, ne boş bir iştir. Ne ergen bir iştirNeyse, ben trip atan erkeğe alışkın değilim, alışamıyorum, alışmak istemiyorum! Erkek reddedilmeye bir kızdan daha fazla tepki göstermemeli! Ego meselesi değil buradaki olay! Kesinlikle değil. Zaten ego meselesi yapan adam çapkındır, uzun süreli ilişki aramaz, tek derdi listesine yeni “chick”s eklemektir. Buradaki gereksiz duygusallık! Aşık olmuş olabilirsin, anlarım ama; aşık olmuş bir kız(normal bir kız) bir kez reddedildikten sonra;

-Seni istemiyorum Banunaz, biz sevgili olamayız.
-Ama Berkecan, bir deneseydik? Belki olurdu? Çok ortak yönümüz var. Mutluluk sarhoşluğundan ölebiliriz.

Demez!!! Adabıyla reddedilmenin verdiği acıyı en yakın arkadaşı ile paylaşır. Twitterına özlü söz yazar. 1 hafta sonra biter bu sendrom. Bu kadardır. Bir erkek de bundan fazlası olmamalıdır! Hatta erkek lütfen twittera reddilme ile ilgili özlü söz de yazmasın! Facebook’u gözünde büyütmesin! Duygusallık sadece hayvanlara işkence yapıldığında ve Angelina Jolie’nin filmlerde öldüğü sahnelerde kalsın erkekler için.(Bi de sevgilinizle baş başa kaldığınızda, hatta özellikle yatakta ilk kısımlardayken duygusal olunuz.) Olur mu? Olmaz mı? Hı?

Dip not:Lütfen yazı konusu “eski sevgili” durumu ile karıştırılmasın. “En az 1 yıllık” sevgilisinden ayrılmış erkeğin acı çekmesine hak veririm çünkü, özellikle de terk edilmişse. Ben sadece ilişki başında reddedilmiş erkekten bahsettim. Yani eleştirileri ona göre alayım o.O