Geçenlerde bir arkadaşım anlattı, çok güldüm… Yok yahu,
arkadaşım falan anlatmadı. Bizzat kendim Güzin Abla köşesinde okudum. Bugün o
yazıya, üzerinden günler geçmesine rağmen cevap yağmış, ben de kendimi
tutamadım, ben de konuşayım dedim.
Dışarıdan bakılınca ne kadar seks üzerine bir yazıymış gibi
görünüyor olsa da, aslında Türkiye’deki bir çok insanın kafasında oturmuş (buna
modern kesim de dahil!) bir fikir anlayışının yanlışlığı üzerine yazının
konusu. Hadi erkeklerin böyle düşünmesine alıştım ama kadınların da bu fikri
benimsemiş olması kafayı yememe sebep olacak gibi. Hele hele genç kızların
falan böyle düşünmesi.
Bu ‘ERKEKLER HAKLI’ rumuzlu zeki arkadaşımız Güzin Abla'ya
demiş ki, “Geçenlerde bir hanımın Rus kadınlardan şikayetini ve evde kalma
korkusunu yayımlamıştınız. Çok güldüm doğrusu…” yazıya böyle giriş yapmış, bir
de pişkin pişkin çok güldüm doğrusu demiş. Alay ediyor aklı sıra. Sonra bakın
neler demiş: “Rus kadınlarının tercih edilme sebebi; Türk kadınlarının kaprisli
olması, huysuzlukları, eşleriyle seks yapmamak için türlü türlü bahaneler
üretmeleri… Rus kadınları da tüm bu negatif tutumlardan kaçınıyorlar, yatakta
eşlerini mutlu ediyorlar. Üstelik rus kadınları bizim kadınlarımızdan çok daha
güzel ve bakımlılarmış, evlendiklerinde kendilerini bırakmıyorlarmış.” Ama!
“Bakire değillermiş” efendim. Zaten Türk kızları da artık bakireliğe pek önem
vermiyormuş, üstelik çok da yalan söylüyormuş Türk kızları.
Çok sevgili ‘ERKEKLER HAKLI’ rumuzlu, ademoğlu bunları demiş
işte. Güzin Abla da buna bir güzel cevap vermiş, iyi demiş bence ama eksik
demiş. "Genelleme yapmayın, kadınların çökmesini sebebi erkekler, bu
ülkede “kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” mantığı
olduğu sürece her şey normal" falan demiş. Ağzına, tecrübene sağlık
ablacım!
Şimdi bu durumu cümle cümle analiz etmek istiyorum, kaprisli
Türk kadını diye bir gerçek var mı? Var. Ama kaprisli Türk erkeği de var! “Ay
karıcım bu akşam duşta sevişelim” , “ay sevgilim şu pozisyona geçelim” “Ay
bitanem şu şekilde şöyle yapalım” diyen erkeğin bunu deme hakkı varsa, kadının
da kendi tercihini söyleme hakkı vardır arkadaşım! Rus kadını seksin zaten
kitabını yazmayı geç, meydan larousse’unu yazdığı için onlara sorun yok. Her
türlü, her şekkıl eyv onlara. Türk erkeği onlara yatakta egemenliği bile
bırakıyor yani. Ama Türk kadının yataktaki tek görevi yatmak ve erkeğin
laflarına göre cilve yapmak olduğu için sonra Türk kadını kötü sevişiyor
oluyor.
Eğer Türk kadınlarının %80’i orgazmı bilse, seks yapmaktan
kaçınmazdı belki… (Annemin yazılarımı okuduğu şu dünyada bana bunu da
söylettiniz ya insanevlatları, helal olsun size!) Bu da ikinci cümlene kapak
olsun sevgili ‘ERKEKLER HAKLI’ ! Sen seksi ‘sadece çocuk yapmak için bir araç’
olarak görmeye devam et olur mu ;) saygılar!
Rus kadınları tüm bu negatif zamazingolardan kaçınıyormuş.
Rus kadını zevk almayı bildiği için olabilir mi bu da? Eşi onu mutlu ettiği
için o da eşini mutlu eder ayrıca, eşek gibi mutlu eder hem de!
Üstelik Rus kadınları bizim kadınlarımızdan çok daha güzel
ve bakımlılarmış, evlendiklerinde kendilerini bırakmıyorlarmışmışmışmışmış da
mış! Oğlum son 10 yıldır gittiğim bütün düğünlerde erkekler kendilerinden 10
metre önden giden bir göbekle evleniyor bilmem farkında mısın? Kadınlar korseli
gelinliği çakıyor, göğüsleri falan maşallah Adriana Lima’nın bacaklarından daha
seksi duruyor gelinliğin içinde. Düğünlerle ilgili de bir gerçek var. Herkesin,
çiftin akşam gerdek gecesi olduğunu bilmesi durumu… Haliyle ben de biliyorum :)
Damadın o Fred Çakmaktaş göbeğine bakıp da “Lan akıl küpü, keşke nişanlın sana
dans dersine yazılalım dediğinde evet deseymişsin, keşke en azından 3 ay önce
spora başlasaymışsın, keşke o son Adana’ya gittiğinde masanın bir başından
diğer başına uzanan kebabı tek başına yemeseymişsin… Akşam sevişemeyeceksin,
çünkü karınla aranda bir Himalaya, bir Etna Yanardağı olacak!” diyorum
içimden…. Bunları diyorum da sakın yanlış anlamayın şişmanları dışlamam ben (ki
zaten kendim bir şişmanım, ama evleneceğim insana en azından balayı zamanımda
saygım olurdu.) Sadece demeye çalışıyorum ki her şey karşılıklı abicim!
(ERKEKLER HAKLI rumuzlu kişiye diyorum abicim diye) O adam daha evlenmeden önce
kendine bakmayı bırakıyorsa o kadında çok geçmeden bırakır tabii kendini. Hem
çocuk bak, hem çalış, hem ev işi hem zart hem zurt derken, haklı yani. Ağda
bile keyif kaçamağı haline gelir zamanla… IYK!
Bakirelik konusuna gelince, bence konuyla hiç alakası yok.
Belki günümüzde modern olan çoğu kadına tuhaf gelse de ben bu evlenene kadar
bekleme işini saygıyla karşılıyorum. Beklesin tabii kızcağız, günümüzde
hastalığın sonu yok maşallah çünkü, dikkat de etmiyorlar hiç insanlar harra
hurra “garı garı garı”, “edam edam edam” diye gezerken hastalığı da yayıyorlar…
Beklemeyene de saygım var, doktorlar bas bas bağırıyor düzenli cinsel yaşam
gerekli diye. Bunu sırf erkeklere demiyorlar biliyorsunuz değil mi? Abiciiiim!
Biliyorsun değil mi?
Her şeye tamam deyip geçtim de, Türk kızlarına en son
yalancı damgasını vurman son nokta olmuş. Bir Türk kızı olarak şahsen ben kendi
adıma alındım. Yalan söyleyen de keyfinden söylemiyor, geri kafalı ebeveynlerle
dolu bir ülkede yaşadığımız için ve aynı zamanda insanımızın çoğunluğu çok
boktan olduğu için herkes yalan söylemek zorunda kalıyor. Sırf kızlar değil
yani. Gene de bu sana kendi toplumunun bireylerine yalancı deme hakkını vermez.
En azından böyle kaba bir biçimde!
Bugün bu adamın bu yazısına cevaplar yağmış. Sevgili Güzin
Ablacığım da (Sana kalp Güzin Abla ♥
) 3 tanesini yayınlamış.
Bu cevaplardan bir tanesinin başlığı “Eğlenirken Rus kadını, evlenirken Türk
kadını” Rumuzu “E-İNSAN” mış bu güzel insanın da. Giriş cümlesi şu olmuş: “Bir
Rus kadınına kendine bakması için kesenin ağzını açan, onunla birlikte
olabilmek için güzel sözler söyleyen onu hediyelere boğan sevgili Türk erkeği,
Türk kadınına nasıl davranıyor acaba?” şu cümledeki doğruluğa, şu cümlenin
güzelliğine bakın ya! Oğlum, (yazar burada ağzını bozmuyor, baya baya erkeklere
sesleniyor) siz salak mısınız ya bizim gibi jeologların zorlu şartlar altında
topladığı o elmasları gidip deste deste elin kızına sadece 3 aylık seks için
veriyorsunuz? O parayla kendine 5000 tane orjinal playstation 3 oyunu alırsın.
Elektroniğe boğarsın kendini. Quiksilver’dan galon galon deniz şortu alır,
Miami tatiline çıkarsın. Ne lüzum var sokağa saçmaya. Düzgün seks yap, Rus
ablamızı mutlu et, o zaten seni mutlu eder, hediyesizde! Çünkü siz esmersiniz,
siz Rus beylerinden farklı, çekici erkeklersiniz. Sırf 3 ay seks yapacağım diye
paranızı çar çur etmeyin, gelin Rakı-balığa gidelim, sohbet ederiz hep beraber!
Yazının genelinde neden eğlencede Rus kadınının evlenmede
Türk kadınının tercih edildiği sorgulanmış. Rus Türk evlilikleri neden uzun
sürmüyor diye sorulmuş, ayrıca artık Türk kadınları da kendine iyi bakıyor
demiş, Doğru bence, eskiden spor salonları kas yapmaya gelen erkeklerle
doluyken ben artık genç kızlarımızın yanında yaşını başını almış teyzeler de
görüyorum. Emek veriyor teyzeler, yürüyor mekik çekiyor, saunada güzelleşiyor
falan. Bakıyorlar yani kendilerine, görüyorum ben. 90 yaşındaki babaanneme bile
her ay kuaför geliyor eve. Mani-pedi ve saç kesimi için. Nabeer?
Erkek sevgi dolu davrandıkça Türk kadını da mutlu etmez mi
kocasını demiş. Doğru valla. Çalışan erkeklerin bismillah eve girer girmez “Susadım,
yemek hazır mı, ne yaptın, bana gazeteleri getirsene, kombiyi açtın mı”
şeklindeki yaklaşımı pek ‘pony diyarı’ tarzı mutluluk taşımıyor. Sevgi dolu
değil yani. O da mutluluğa giden yolda bir adım olabilir.
Başka bir cevap yazısının başlığında “Avrupa’daki türk
erkekleri de türk kızlarını tercih ediyor” denmiş. Rumuzu ‘DERYA’ bu kişinin.
“Rus kızları hep özgür büyümüş, her konuda da
tecrübeliler" demiş. "Ama bizim kızlarımız onlar kadar serbest
büyümedikleri için onlar gibi olamazlar. Buna kültür farkı diyelim” demiş.
Haklı gibi, ama Rus kızları kadar özgür büyüyüp toplumda dışlanmayan Türk
kızları da var demek istiyorum Derya rumuzlu kişiye. İngiltere’den yazmışsın
sen, ben İstanbul’dan yazıyorum. İngiliz kızları gibi olamam demişsin. Ben de
olamam valla. Yabancıların yaşam tarzına ayak uydurmak zor.
Ve en sevdiğime gelebilirim artık! Sonuncu cevap yazısı…
Başlığı “Cinselliği kısıtlanan Türk kadını nasıl rahat olabilir?” Hay ağzına
sağlık! Rumuzu da “S.S.” bunu yazan kişinin. Bir an acaba ben mi yazdım dedim
kendi kendime de, yok yazmadım :D Ama ben o S.S.’ye ne kazaklar, ne çoraplar
örerim valla! Bedava tatil bile hediye ederim.
“Namusu bacak arasında arayan bir zihniyetin hakim olduğu
bir ülkede yaşıyoruz” demiş. Ne yazık ki haklı… Ve artık bu değiştirilebilecek
bir şey de değil… Ve lafı da koymuş sayın 'S.S.' 'ERKEKLER HAKLI' rumuzlu kişiye. Demişti ya
“Ama rus kızları bakire değiller” diye büyük bir üzüntüyle! 'S.S.' de demiş ki
“Bu zihniyeti doğrulayan da, mektupta yazılan “bakire değiller” kısmına yapılan
vurguda değil mi?” diye. Rus kızları bakire olsa baş tacı olacaklar herhalde
artık!
Yazının devamında “Hal böyleyken bizim kadınlarımız Rus
kadınları kadar rahat olabilirler mi? Son derece doğal bir ihtiyaç olan
cinselliği yaşama hakkı kısıtlanan Türk kadını erkeğini nasıl mutlu edebilir?
Rus kadınları erkek egemen baskı altında yetişmedikleri için cinselliği rahatça
yaşarlar, kendi cinsel mutluluklarını sağladıkları gibi erkeği de mutlu
ederler.” Demiş. Diyecek söz yok valla ağzından bal damlıyor kişinin. Devamında
ise bombayı patlatmış “Ayrıca cinsellik sadece erkeği mutlu etme eylemi değil,
erkeğin de kadını tatmin ettiği doğal bir eylemdir” demiş. Bence artık herkes
birer bardak soğuk su içip masadan kalkıp gidebilir... S.S. rumuzlu kahramanım kadının dibi
olduğunu bu cümle ile kanıtlamış zaten. Sonra da bir güzel giydirmiş,
kıkırdamadan edemedim, bakın ne demiş: “Bizim erkeklerimiz cinsellikte
kendilerini geliştirmişler midir ki kadınlardan yatakta aynı beceriyi
bekliyorlar?” diye. Vallahi kahkahayı basasım geldi şuan. Sevgili S.S. , Güzin
Ablayı bırakıp Haydar Dümen’e bakmamız gerekirse, erkeklerimiz kesinlikle
kendilerini geliştiremediklerini kanıtlıyorlar. Daha öğrenecek çok şeyleri var
onların. Ruslar öğretir onlara, üzülmesinler :D
Gel gelelim benim diyeceğime; bence söylenecek en güzel
şeyleri son mektup söylemiş zaten. Ben daha bu ilk yazıyı ağzım açık okuduğumda
demiştim kendi kendime “Neden bu ülkede kimse cinselliği kadınlar açısından düşünmüyor?”
diye. Öyle bir alışmışız ki erkeklerin etrafta ‘E tabii benim de ihtiyaçlarım
var!’ diye gezmesine. Kadınlar bitki zaten, polen atıyorsun onlara hooop meyve
veriyor. Bu zihniyetin acilen değişmesi lazım diyeceğim de, bundan önce daha
değişmesi gereken neler var. Zaten kadınlar bu durumu kabullenmişken, erkeklere
“Kadına yatakta böyle davran, şöyle davran” dememiz saçma. Sağlık olsun bu
saatten sonra. Bari bu yazımı okuyan hanımlar, siz kendinizi ezdirmeyin!